Uç noktaları zorlayınca neler oldu?
Bir fikrin bir görüşün bir düşüncenin bir sistemin veya bir ideolojinin yanında yer almak veya bağlısı olmak… Bunlar birincilerdir.
Bir fikrin karşısında olmak ya da muhalifi olmak… Bunlar da ikincilerdir.
Belki de hepimiz böyleyiz. Yani ya bir görüşün bağımlısı ya da muhalifiyiz.
Birinciler nasıl saplantılı diye suçlanırsa, ikincileri de diğerleri suçlarlar saplantılı diye.
Şimdi birinciler taraflarının hatalarını göremez, ikinciler de muhalifi oldukları tarafın güzelliklerini göremezler. Birinciler hataları, ikinciler güzellikleri yok ederler.
Her zaman üçüncü bir yol, yada bir düşünce ortaya çıkar. Buna itidal deriz.
İnsanoğlu denen varlık, akıllı olması hasebiyle bu kategorinin içinde yer alır.
Rabbimiz Ali-İmran Suresinin 110. ayetinde şöyle buyurur: “Siz insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz.” Şimdi bunu yakalamanın en güzel vakti. Hem güzel bir yerde olmak hem de Rabb’imizin durun dediği yerde durmak. Buna hamdedilir.
Bunu nerede uygulamaya koyabiliriz?
Ailemizde,
İşimizde, iş yerimizde,
Mescitlerimizde, camilerimizde,
Okullarımızda…
Her yerde.
İster tam zamanlı ister yarı zamanlı olsun…
İster baba olarak, isterse anne olarak, isterse evlat olarak, isterse akraba olarak isterse arkadaş rolünde, hayırlı ümmet ya da hayırlı bir adam olarak bunu uygulayabiliriz.
Bunu uygulamadığımızda, yazı başında tarafı olduğumuz saplantıları, muhalif olduğumuz tarafın güzelliklerini göremeyeceğiz. Dolayısı ile bu durumda, hayırlı ümmet rolü içinde yer alamayız.
Sonuca giden yolun başlangıcında önce dillerimiz sonra yumruklarımız sıkılmaya başlar. Barış ve esenlik olan yaşam biçimimiz şiddet ve savaş ortamına kayar.
Dikkat edersek şayet, yol güzergahlarında (hava-kara-deniz) radarlar var. Sürekli kameralar, antenler döner dururlar. Ne işe yarar hepimiz biliriz. Yol yordam çizer. Tehlikeleri gösterir. Radar hemen yakalar. Eksiklerimizi radarlarımızla telafi edebiliriz.
Şimdi nerede durduğumuzu, kime neden hakaret ettiğimizi, kimi neden eleştirdiğimizi radar sayesinde tespit edelim.
Selamlarımla.
Muhlis UZUN
