Paylaş

Nerede olursak olalım kafamızı her çevirdiğimizde doğanın mükemmelliğine ve kusursuz işleyişine şahit oluyoruz. Bu şahitliğe rağmen insanoğlu doğaya her adım attığında bir canlı türünün yaşamını kısıtlıyor ve yaşam alanı süresinden çalıyor. Dünya’nın varoluş süresinin uzunluğuna baktığımızda,  insanın 60 yıllık bir ömrü olduğunu var sayarsak kendi yaşantımızın uzunluğunun doğanın varoluş yaşına oranla ne kadar da az olduğunu görüyoruz. Gel gelelim verdiği zarara, verdiği zarar ise kendi yaşam yılının belki de katlar fazlası. Oysa insanın doğa karşısında daha çekingen olması gerekmez mi? 3.5 milyar yıllık bir eseri müzede incelemeye gittiğinizi düşünün. Eminim ki dokunmaya korkarsınız. Ama konu doğa olunca yeryüzünde insan kadar cani bir yaratık olduğunu düşünmüyorum. Üniversite hocamın ders esnasında söylediği ve zihnime kazınan şu sözü belirtmek istiyorum:

”İnsan bedelini ödemeden elde ettiği şeyin kıymetini ve değerini bilmez.” 

Düşünelim, milyon lira verip kendimize bir otomobil alıyoruz. Üzerine taş değmesin diye koruyup kollarız. Kullanırken bile diken üstünde oluruz. Ya da pahalı bir cep telefonu aldığımızı düşünelim. Yere düşmesin, bir yeri çizilmesin diye kılıktan kılığa gireriz. Neden çünkü alınanların bir bedeli vardı ve o bedel ödendi. Belki de bu bedeli ödemek için yıllarca çalıştı. Oysa yeryüzündeki hiçbir bedel ile elde edilemeyen doğaya gelince nankör olup çıkıyor insan. Hayvanların ve bitkilerin bulunduğu doğaya neden hiçbir zaman zarar vermediklerini düşündünüz mü? Çünkü en büyük bedeli onlar öderler. Öte tarafta insan ise her zaman doyumsuz ve umursamaz bir yapıdadır. Onların mükemmel düzenini işleyen bir makineye benzettiğimizde, insan dışındaki canlılar hep bir çark görevi görürken insanlar her zaman o çarka çomak sokan bir varlık olmuştur. Hani bazen hayvanları küçümseyip hakaret malzemesi haline getiririz ya işte burada sorulması gereken ve üzerinde düşünülmesi gereken soru şu: Bulduğu her fırsatta umursamaz bir şekilde çarklara çomak sokan ve kendi ölümünü kendi eliyle hazırlayan insan mı yoksa gördüğü bütün tahrip ve işkencelere rağmen hala insanlık ve canlılık adına mücadele veren doğa mı daha şerefli?

Kendim için yazıyorum.

Yorum yap