İki dünya arasında kalmak,

Kuran’ı Kerim’in seçip bize sunduğu bir kavram var: Mustazaf. Açık bir ifade ile “zayıf bırakılan” demektir. Yani kendisi zayıf olan değil, zayıf düşürülmüş olan.

İnsana, “insanların (hatta hayvanlar da dahil) en acil ihtiyacı nedir?” diye bir soru sorsak ortak cevap şunlar olurdu:

  1. Karnını  doyurmak
  2. Üremek

Bu iki nokta canlılarda ortaktır. Bu ikisine takılınca insan hiçbir şey üretemeyecektir. Yani bilgi, sanat, imar, teknoloji vs. hiçbir şey. Ahlaklı olmayı bile beklemeyin.

Eğer çalmak ahlaki bir sorun ise, aç birine çalma diyebilir miyiz? Bunu yapamaz;  çünkü karnı aç.

İşte bu noktadan hareketle, yazımın başında dile getirdiğim mustazaflık, zayıf bırakılmışlık, hem ekonomik hem de zihni açlıktır. Buna insanlık tarihinde kölelik diyoruz.

Temel hedef insanlığın ufkunda.

  • İnsanları özgürleştirme: Beled suresi ayet 90/13 “Özgürlük” talebi. فَكُّ رَقَبَةٍۙ
  • Açlıkla mücadele: Beled Suresi 90/14 Karnını doyurmak. اَوْ اِطْعَامٌ ف۪ي يَوْمٍ ذ۪ي مَسْغَبَةٍۙ

İslam’ın sahaya sürdüğü bu iki kavram… Musa (a.s.) da İsa (a.s.) da, Peygamberimiz de (s.a.v.) hatta tüm nebiler de bu taleple gelmişti: “Gelin sizi bu firavnların zulmünden kurtarayım. Özgür olalım.”

Ayetin dinden, coğrafyadan, kavimden, bölgeden öte bütün insanlara dokunan bir yönü var. Yani özgürlük bütün insanların yararlanacağı bir iklim.

İtikadi veya ekonomik kölelikten, kula kulluktan kurtarmak. Neyin kölesi olmuşsa (ister nefsin, ister paranın, ister mevkisinin ister partisinin ister meşrebinin vs.) onu hürleştirmek. Kölelikten kurtarmaktır. Yani hidayetine vesile olmak.

Diyorum ki biraz düşünsem, zihnimi kurcalasam, biraz sorgulasam. Ben neyin kölesiyim.

Burada köleliğe iten sebepleri yazmayacağım. Gel gör ki İslam’ın kökten reddettiği kölelik yine modern kölelik  olarak dünkü gibi devam ediyor.

Temel hedef şu ki iman da tam buradan başlar: Önce özgür olmalıyız. Önce derin bir muhasebe. Neyin kölesiyim? Nelerden kurtulmalıyım ki özgür olayım? Hayatımızda hidayetine vesile olacağımız insanlar olmalı.

Şu yani: İnsanın zihnini köleleştiren her şey. Sadece ayaklara zincir, boyunlara pıranga takmak değil. Aslında zihnimize takılan her şey. Beyinlere ve emeğe pıranga vuruldu. Irgat pazarlarından, birilerinin kapılarından öte, biraz sorgulasam bu olacak. Kötü olan hiçbir şeye “yok, olmaz” diyemeyen insanın radarları bozulmuştur. Bunları harekete geçirmek özgürlüğe ilk adımdır.

Açlıkla mücadele… Yani yoksullukla mücadele, işsizlikle mücadele, paylaşım sorunu… Aç insan özgür değildir. Günümüz ekonomik sisteminin insanları modern köleliğe sürüklediği bir gerçektir.

Tam da bu manada çağrı; Allah’a kulluk edin, ondan başkasına değil. 

Selam ve dua ile.

 

Muhlis UZUN

Yorum yap