Paylaş

Uzunca bir süre cevap vermekti muradım sorulan her soruya. Şöyle bol konuşmalı, kaynaklı ve örnekli. Haliyle en çok karşılaştığım soru grubu da dini oluyordu. Bu benim dini yönüm olmasından da olabilir, insanların en çok sorunu dinde görmesinden de olabilir.

Kısa bir süredir kendi sorularıma cevap arıyorum. Uzunca konuşup kaynak göstermeden, örneğe hacet kalmadan kapatıyorum konuyu. Hem konu öyle dini de değil. Ama kendi sorularımın cevap arayışları içinde konuşmayarak konuşuyorum. Hoş gerçi bu da bir yorum.

Artık cevap vermek de istemiyorum. Daha doğrusu cevap aramak istemiyorum. Elimi g*tüme koyup hunharca yürümek istiyorum. Kaldırım taşlarının hizasında, kilit taşlara basmadan ve insanların belirlediği sınırlara yaklaşmadan.

Artık cevap bulabilir miyim bilmiyorum. Aradığım cevabı duyar mıyım onu da bilmiyorum. Aradığım cevabı duymaya, cevap bulmaya ihtiyacım var mı sanırım yeni ve tek haneye düşmüş sorum bu.

Buna cevap vermesini beklediğim yakınlarım var. Bekliyorsam küçük bir umut ve kutsal yalnızlığa varmadan son bir çıkış da var.

Cevap ne olur bilmem ama kutsal bir yalnızlığa doğru koşar adım ilerlediğim aşikar. Kutsal olmasa ona da ilerlemem, beklerim.

Beklemeyi biliyorum sanırım.

Yazar, çizer, fotoğraf çeker. Çayı sever, evli, bir kız ve bir oğul babası.

Yorum yap