Hepimizin yaşamında ya da çevresinde gördüğü bazı olumsuzluklar ya da yanlışlıklar mutlaka var. Bunların değişmesi gerektiğini, birilerinin bu olumsuzlukları düzeltmesi gerektiğini düşünürüz.

Niye bu yanlışlıkları düzeltecek kişi biz değiliz de başkaları, neden başkaları düzeltmeli, neden biz değil, acaba bunu hiç düşündük mü?

Toplumdaki her türlü  problemi  tek başıma  çözmem elbette mümkün değil ama hiçbir şey yapmadan sadece şikayetçi olmak yeterli mi, ya da bir şeyi değiştirir mi?
İnsanlar çevrenin kirinden, çöpünden şikayet ediyor; toplumun ahlakının bozulduğundan şikayet ediyor; kimseye güvenin kalmadığından şikayet ediyor; ekonomik  adaletsizlikten şikayet ediyor;  ediyor da ediyor… Ama aynı insan elindeki çöpü yere atarken, basit şeyler için yalan söylerken, yardım isteyen birine yardım etmezken; şikayet ettiği şeylerin kendi yaşamında olduğunun farkına bile varmıyor.
Hemen  hemen her konuda,  hepimizin yapabileceği pek çok şey var. Önemli olan bir şeyler yapma azmine sahip olmak, eleştirmeyi bırakıp harekete geçmek.
İnsan, önce kendinden  başlamalı; daha sonra çevresine yani çocuklarına ve arkadaşlarına daha sonra da başkalarına ulaşmalı. Kimse yapmadığı şeyleri söyleyerek herhangi bir şey değiştiremez.
Özellikle çocuklarımıza vereceğimiz eğitim bu değişimin en önemli  bölümünü oluşturuyor. Çünkü nesiller birbirinin devamıdır. Düşünün ki çocuklar küçük yaştan itibaren dinin  sadece ibadet değil, bir yaşam biçimi olduğunu yaşayarak öğreniyor ve bu yaşam biçimini de kendi çocuklarına aktarıyorlar. Yapılan her ibadet ve iyilikten hisse, bu nesli yetiştiren  kişinin ya da kişilerin kapanmayan hesap defterine sevap olarak yazılmaya devam edecektir.
Resûlullah Efendimiz (s.a.s.), “İnsan öldüğü zaman amelleri(nin sevabı) kesilir, üç amel hariç: Sadaka-i câriye, yararlanılan ilim ve ebeveynine dua eden sâlih evlât” buyurmuştur. (Müslim, Vasiyye, 14) 

Rahmet Peygamberi (s.a.s.) şöyle buyurdu:

“Her kim güzel bir davranışa vesile olursa, hem kendisi sevap kazanır hem de onu yapanların sevaplarından nasibini alır. Her kim de kötü bir davranışa çığır açarsa, hem kendi günahını hem de kendisinden sonra onu yapanların günahlarını yüklenmiş olur. (Müslim, Zekât, 69.)

Kim iyi bir işe aracılık ederse onun da o işten bir nasibi olur. Kim kötü bir işe aracılık ederse onun da ondan bir payı olur. Allah her şeyin karşılığını vericidir.  (Nisa: 85)

İnsanlar,  yaşamlarının merkezine Allah’ı ve ahiret gününü  almadıkları sürece yaşamdan ve yaşadıklardan şikayet etmeye devam edeceklerdir.

Ya şikayet eden olursun ya da değiştirmek için çabalayanlardan biri olursun, seçim senin.

 


@okumayabak

Yorum yap