Paylaş

“Herkesin doğrusu kendisini bağlar” çok defa duyduğumuz, bazen içinde olduğumuz şartlar gereği kullanmak durumunda kaldığımız bir kelime.

Fakat nedense, kendi doğrumuzu şiddetle savunduğumuz zamanlar da olmuyor değil.

Ya da karşı çıktığımız şeyleri öldüresiye yerdiğimiz zamanlar.

Evrensel yanlışlar ve evrensel doğrular var mıdır?

Bize göre yanlış olan her şey yanlış mıdır?

Bizim doğru sandığımız şeyleri sorguladık mı şimdiye dek?

Peki bize göre yanlış olan şeyler.?

Başka dine mensup bir arkadaşımız ölse cenazesine katılıp

-Bu şekil ölü mü gömülür?
Demeye hakkımız var mı?

Tibet yaylalarında yaşayan yerli halk ölen kişilerin cenazesini akbabalara atıyor. Onların inancına göre ruh ancak bu şekilde göğe yükselir. Bana göre yanlış ama o halk buna inanıyor nasıl olacak?

Bizim cenaze törenlerimize katılsalar, içleri acıyarak izleyeceklerinden şüpheniz olmasın.

Tarihte bilimsel çalışmaların en tepeye çıktığı devirlerden biri Endülüs devletiydi. Çünkü kimse “bunlar ölüsünü neden kargalara yem ediyor” benzeri, boşa kürek çekmelerle zihinlerini ve zamanlarını heder etmediler. Bu sayede hem pozitif ilimlerde hem de dini ilimlerde büyük fikirlerin ortaya çıkmasını sağladılar.

İslam’ın altın çağında yaşayan 18 yaşındaki İbni Sina ve 27 yaşındaki Biruni’nin arasında geçen konuşmanın konusu ışık hızının ölçüye tabi tutulup tutulamayacağı iken, günümüz akranlarının ne ile meşgul olduklarına şöyle bir bakınca yazının ana amacı ortaya çıkıyor.

Olayı dini boyutuyla düşünmeyin. Bu satırlara rıza gösterme aşamasında bile boğazınızın düğümlendiğini göreceksiniz. Din bize nasıl yaşamamız gerektiğini anlatır. Vahşi hayvanlar tarafından öldürülüp yenilen bir Müslüman, kefene sarılma, toprağa gömülme, telkin yapılma, gibi aşamaları geçmediği için sorguya çekilmez.

Elbette bu yazının gayesi Yahudi’nin ya da Alman’ın kendi ırkını yücelterek başkalarına karşı zulmetmesine ya da buna benzer “yanlış” doğrulara çanak tutmak değildir. Burada değinilmesi gereken önemli nokta ise başta belirtildiği gibi ” herkesin doğrusu kendisini bağlar” cümlesidir. Eğer kişinin doğrusu başkasını bağlıyorsa işte o zaman bu doğruya “yanlış” deme cesaretine sahip olmamız lazım.

“benim gibi yaşa” “benim gibi düşün” “benim gibi karşı çık”

Peki nedir bizi bir arada tutacak olan şey?

Evrensel doğrular.

Evrensel yanlışlar.

Öldürmemek,

Irza geçmemek,

Hak yememek,

Çalmamak.

İyilik yapmak.

Yardımcı olmak

vs…

Gerçek eleştiri olsa olsa bu şekilde olabilir.

Kullandığımız kelimeler üzerinde biraz düşünelim,

Aslında anlamını yitiren her kelime üzerinde derince bir kere daha düşünelim.

Allah'ın kulu

Yorum yap