Toplum ya açıktır, ya da kapalı. Açık toplumu iradeler yönetir, kapalı toplumu korkular…
Açık toplum, tabularımızın olmadığı toplumdur.
Bir toplumda konuşulmayan konular çoğalmışsa, o toplum hep birlikte otistik olmuştur.
Kapalı toplum, rekabetin yokluğudur. Rekabetin yokluğu, kalitenin yokluğudur. Tüm rakiplerinizi yok ederek kazandığınız yarış, yarış olabilir mi? Arkanızda kimse yok ki…
Ve siz artık uluslararası pazarlara çıkamazsınız.
Hâlbuki rakip, sizi daha kaliteli yapan güçtür. Akıllı insanlar kendilerine mutlaka bir rakip yaratırlar.
Duvarın İçinde Yaşamak
Kendini kutsa, başkasını yok say. Hatta mümkünse yok et.
Kendine bir duvar ör, duvarın içini helal dışını da haram et. Duvarın dışındakileri daima karala ki, içeridekiler itaat etsinler, uslu dursunlar.
Dışarıdakileri düşman edersiniz, dostlarınızın varlığıyla değil, düşmanlarınızın çokluğuyla övünürsünüz.
İpek Böceği Toplumu
İşte bu kapalı toplum, artık insanlar toplumu değildir; ipek böceği toplumudur. Etrafına kozayı örer. Bilmez ki, kozası onun mezarı veya hapishanesi olacaktır. Hapishanenin üzerinde de “Cennet” levhasını asar.
Bizi kişilikli, özgür, akleden yapan ve kendisinden başkasına kul etmeyen Allah’ım.
Seni sınırsızca övüyor ve çok seviyoruz.
Prof. Dr. Orhan Arslan
11 Ocak 1945 tarihinde Samsun'un Havza ilçesinde doğdu. 1968 yılında Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi'ni bitirdi. 1989 yılında Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Biyoloji Eğitimi Ana Bilim Dalı'nda profesör oldu.
Güzel içerikli bir yazı okudum.Çokça istifade ettim. Biraz ufkumu açarken birazda kendimi sorguladım.Etrafıma ördüğüm duvarların kalınlığını acı bir şekilde hissettim.