Soğuk bir şaka tadında yaşamak benimkisi
Buğulu bir tebessümden başka sermayesi kalmamış biçareyim ben
Köşe başlarını zapt etmiş dilencilerin bile istemedikleri bir fazlalıkmışım meğer
Kimsenin yerden kaldırmayı düşünmeyeceği bir düşkün…
Yaşamın parmakları arasında sıkıştım kaldım
Ruhuma kast ediyor geçmeyen zaman
Eman dilendiğim gönlüm, dar gelmekte bana artık
Yoksa Rabbin bana darıldı mı Ey İlayda
Merhametin sıcaklığına öyle muhtacım ki
Mevsimlerden hüzün
Çiy tanesi umutları toplayacağım baharlar bekliyorum
Ömrümün kış mevsiminde buz kesiği hayaller yağıyor üstüme
Kiralık düşler ısmarlıyorum varlığından mahrum yarınlara
Elim uzanmıyor artık geçmiş baharlarıma
Şimdi,
Artık Nisan yağmurları altında temizlenmek
Ve kimsesizliğimden vazgeçmek istiyorum
Ey İlayda!
Yoksa Sen de mi bana darıldın
Bak,
Kapı eşiklerinde pişmanlıklarım var
Gitmek ile kalmak arası med-cezirlerin yorgunu bu gönül
Keşkelerim, avuçlarımda ağlıyor
Elim gitmiyor gözlerini silmeye
Teselli vermeye dilim varmıyor
Yasaklı kelimelerin isyanında kaybettim her şeyimi
Ah, yüreğim yangın yeri
Gönül sarayımı böyle kim ateşe verdi
Duyuyor musun
Adını sakladığım çığlıklarım yanıyor
Küllerim feryat figan
Şimdi hangi uçurumdan savurayım küllerimizi
Hangi rüzgâr alıp götürür de kurtarır benden
Gözyaşlarım seni temizlemeye yeter mi kirlerimden
Görüyor musun
Artık hüznün ile ıslanmış şiirler düşüyor gözlerime
Kurudu göz pınarlarım
Kurudu gönül kalemimin mürekkebi
Yüreğimin arşı çatladı
Sözlerimden kan damlıyor
Ey kasım!
Ne olursun dur, yeter artık
Bu son olsun, canım yanıyor!
- Duygusal Açlık
- Yolunu Arayan Camiler