Ne olur artık bir şey sorma,

Yılkı atlarını da bozkırı da…
“Gönlünün yanan ateşi yangına yol açar mı?” diye de sorma.
Ben de çok muhtacım bir damla suya.

Ne olur artık bir şey sorma,
Bilmemenin derin hazzına vardım bu yaşta.
Kocaman bir karanlıktayım,
Ne olur sakın kapıyı aralama.

Ne olur artık bir şey sorma,
Başbaşa kalmam lazım ahlarla vahlarla.
Dağbaşındaki kalabağı da sorma,
Şehirdeki yalnızlığı da…

Ne olur artık bir şey sorma,
Başbaşa kalmam lazım pişman olmuş atlarla.
Halayın kaç ileri kaç geri gittiğini de sorma,
Yolun sonunun nereye gittiğini de…

 

Yazar, çizer, fotoğraf çeker. Çayı sever, evli, bir kız ve bir oğul babası.

Yorum yap