Bir duman gibi
nereye gideceğini bilmeden
rotasız göğe yükselmeyi mi
amaçlamalı
yoksa tesbih tanesinin
birbirine değince çıkardığı
şakırdama sesi ayarında
bir ideolojiyi
kendine amaç belleyip
topluluğa karşı
sesini mi duyurmalı?
umursanılması
güç olan bir eylemin
ilk meşaleyi yakanı mı olmalı?
bunlar belirsizlikte
kararlılığını korurken
en kıdemli subay tarafından
emir verilmeli
içimi kemiren duyguların
işgali
Yapacak birşey kalmadığında
çıra gibi yanmalı
bir kalp
anlamını bulması için
kül olana kadar
yoksa Nazım atabilir miydi
içinden
Piraye’nin aldattığı düşüncesini
Hep merak ederdim
su birikintisinden geçerken
nasıl duruyor diye
ışıklı ayakkabım
soruyorum size
dünya böylesine umutlu
bir yer olur muydu
o yumruğu atmasa
Hz. Musa
Sahilde
deniz kabuğuna rastgelip
denizin yarayı
neresinden aldığını mı düşünmeli
yoksa
öfkesine yenik düşüp
batırdığı geminin güvertesine
şiirler mi yazmalı?
“Yükselen tansiyonuna
yağmur suyunun
iyi geldiğini düşünüyorum…”
cümlesiyle başlayan.